Tekrar merhaba!... Uzun süredir blogumu ihmal ettim biliyorum... ama ne yalan söyleyeyim dikmeye devam ettiğim halde artık onları fotoğraflamak ve yazmak çok zor gelmeye başladı... öte yandan benim blogumun da sonsuz internet deryasının derinliklerinde terk edilmiş o ölü bloglardan biri olmasını hiç istemiyorum aslında... o yüzden sürekli kendimle savaşıyorum yeni post yazsam mı yazmasam mı diye... aslında elimde post yazmak için oldukça çok malzeme var ama sanırım onları da bir ara toplu olarak yayınlayacağım...
Gelelim asıl konumuza... uzun süredir dikilmeyi bekleyen bebek elbiselerim vardı... son dönemde çevremde o kadar çok doğum ve hamilelik haberleri oldu ki artık doğum hediyelerimi de kendim dikmeye karar vermiştim... hem de sevgili mesgulannenin düzenlediği 23 Nisan Çocuk Kıyafetleri Etkinliğine denk gelmişti...
Tabii her zamanki gibi yumurta kapıya iyice dayanınca, hatta kapıdan çoktaaan içeri girip yerleşmişken, benim hediye edecegim bebekler çoktan doğmuş, ben ise hala elbiseleri dikmemiş bulunuyordum...
Neyse çok mecbur kalınca iş başa düştü artık... sonunda elbiselerden birini dikmeyi başardım... hem de bu sayede geç de olsa sevgili mesgulanneye katılacağım deyip yalancı çıkmamış oldum... :)
buradan kendisine gecikmeden dolayı özür dileyerek tekrar bu güzel etkinliği düzenlediği teşekkürlerimi sunuyorum... :)
Elbiseyi buradan yararlanarak diktim...
Kısa bir zaman sonra tekrar görüşmek ümidiyle hepinize sevgiler!... :)))
SİYAH DANTEL / BLACK LACE
Bir Çömez Terzinin Maceraları.../ The Adventures Of A Rookie Tailor... By Seda Erdoğan
8 Mayıs 2015 Cuma
14 Nisan 2015 Salı
Deri Şeritli Kazayağı Kalemetek / Leather Stripped Houndstooth Pencil Skirt
Reglan kollu sweatshirt türevlerimin arasında bir süredir yarım kalmış bu eteğimi de bitirivermiştim... bu aralar sürekli birşeyler dikmeme rağmen yayınlamaya fırsat bulamıyorum... eşim kolundan ufak bir operasyon geçirdi... o yüzden biraz yoğunum... sırada yayınlacak iki parçam daha var fotoğraflamadım bile...
Eteğe dönersek çok basit beli lastikli, daha önce burada kullandığım teknikle yaptım...
Yanlarına deri şeritler ekledim değişiklik olsun diye...
Burada pek mahzun durmuşum ama hoş, kolay ve severek kullandığım bir eteğim daha oldu... :)))
Sevgiler!...
Eteğe dönersek çok basit beli lastikli, daha önce burada kullandığım teknikle yaptım...
Yanlarına deri şeritler ekledim değişiklik olsun diye...
Burada pek mahzun durmuşum ama hoş, kolay ve severek kullandığım bir eteğim daha oldu... :)))
Sevgiler!...
5 Nisan 2015 Pazar
2 kalıp 4 model / 2 pattern 4 different design
Oldum olası reglan kollu kıyafetleri çok sevmişimdir... hem rahat hem de havalı oluyor kanımca... bu sebeple son zamanlarda bol bol reglan kollu sweatshirt çalışmaları yaptım ama her bir çalışmada farklı birşey çıktı ortaya... :)
İlk olarak internetten indirdiğim bir kalıbı kullandım fakat kalıp sorunlu çıktı... kol oyuğu aşırı düşük yaka aşırı genişti s-m olmasına rağmen... yakayı bir türlü toparlayamayınca en son çare yakayı yapışkan tela ile içe yapıştırdım... kollarda kullandığım kumaşı çok beğendiğim için yazık olsun istemedim... kalıp biraz yukarı kaydı kollar hafif kasıyor ama giyiyorum...
Bu kalıba bir şans daha vermek istedim belki hata bendedir diye... fakat yok yine aynı sorunlar baş gösterdi...
bu kez siyah scuba kumaş ve desenli tül kullandım instagramdan tanıştığım dikiş kardeşlerim özlem ve tuğba ile akşam buluşmamız için... fakat buluşma günü aklım yarım kalmış bluzumda okula gittim... illa kafaya koydum ya o bluzu giyeceğim saat beşte okuldan eve gelir gelmez hemen bluzu sökmeden düzeltmeye çalıştım baktım olmayacak ya batacağım ya çıkacağım dedim ani bir kararla kolları dikiş yerlerinden kestim... neyseki tülden bol miktarda vardı elimde... hemen koydum kalıbı üstüne... ilk defa korkmadan çok detayına girmeden kırt kırt kırt çıkarıverdim yeni kolları... bu kez orjinal boyutlarda... sonra dikiş adımlarını aldım 4'e yüzsüzlüğü ele verdim dedim nasıl olsa loş ışıkta hatalar fazla belli olmaz zaten kumaş da siyah... tıııırrt tıııırt daralta daralta deneye deneye bir hızlı diktim ki karşıdan gören 40 yıllık usta terzi sanardı... öyle bir rahatlık, öyle bir boşvermişliğin verdiği güven... dedim bundan sonra keserken de dikerken de korkmayacağım... nasıl hoşuma gitti kendimi usta terzi gibi hissetmek... :))
Neyse sevgili Tuğbacım beni azıcık bekledi biraz geç kaldım ama sonuçta yetiştirdim bluzumu...
Aslında yine sweatshirt niyetiyle başladığım bluz yetişmediğinden sadece yakayı taktım kol ve bel bantları kaldı... neyse ki tül ve scuba dikişsiz kenarı kaldırıyor... bu hali hoşuma gitti öyle bıraktım sonradan da...
Yeni bluzumu ilk diktiğim ve çok severek giydiğim damask desenli mini eteğim ve deri kemerimle kombinledim...
Üzerime de şurada kürk yaka olarak kullandığım iplikten anneme ördürdüğüm kürk görünümlü hırkamı giydim...
Çanta da benim diktiğim çanta buradan hatırlarsınız... ;)
O acelede eşime fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedim ama...
Hayatımın en hızlı dikişi ile bu işin de altından kalktım evelallah!... neymiş?...bundan sonra korkmak yok... dik gitsin!... :)))
ama hala istediğim gibi bir sweatshirtüm olamamıştı... :(
tesadüf sevgili hande erdede'nin blogunda bir baktım ki benim bluze çok benzer bir tunik dikmiş o da... fakat hande burda dergisinden çocuk kalıbı kullanarak dikmiş tuniğini... yazısını buradan okuyabilirsiniz...
Ben de minyonum... minyon-dum... bana çocuk kalıbı gelmez dedim... kalıbı çıkarttıktan sonra kumaşı keserken kumaş katından 5 cm uzağa yerleştirdim ki dar olmasın... kol kalıbını da genişlettim kendime göre... meğer kendi bedenimi hala tanıyamamışım... bol oldu tabii ki... özellikle de kol ve bedenin birleşim yerleri...
Bir de bir hata daha yaptım... bol bir sweatshirt niyetiyle başladığım bu çalışmamı aniden elbise yapmaya karar verdim... niye diye sormayın aniden esiyor işte... :)))
kol kumaşından scubanın altına ekledim... bedenin yanlarını bayağı daralttım... ama arka bedende potluk kaldı... hem kalıbı önce büyütüp sonra yanlardan daralttığım için, hem de sanırım scuba kumaşın negatif bir özelliği bu...
boyu da kısa oldu okula bu şekilde giyemezdim... kapitone kumaşın altına tekrar scuba kumaştan cetvelle şekil yaptım...
hemen o gün arkadaş buluşmasında giydim...
Bel kısmının biraz aşağıda durduğunun farkındayım ama kumaşım yetersizdi boyu kısa olmasın diye o şekilde yapmıştım baştan... ama altına tekrar ek yapınca bu sorunu hallettim... şimdi ya beli yukarı alacağım ya da şeytan diyor ki elbiseyi tekrar bluze çevir... :)
Aslında böylece ilk kez bir elbise yapmış oldum... acaba bozmasam da hatıra olarak mı kalsa... ne de olsa dizaynı da bana ait... :)))
Baharlık mantom ve yine Stella McCartney çantam tabii ki kombinimin diğer parçaları... :)))
Vee son olarak gerçekten bir sweatshirte benzeyen bir sweatshirt yapmayı başardım... ama bunu da yapana kadar daha doğrusu yakasını yapana kadar anamdan emdiğim süt burnumdan geldi çok afedersiniz... :(
Yakayı sanırım ortalama 10 kez kadar söktüm diktim, söktüm diktim... ya çok dar oldu... ya dalga dalga... ya çok bol oldu... ya yamuk...
Burada internetten öğrendiğim çok güzel bir teknik kullandım fena olmadı ama gene de tam içime sinmedi tekrar söküp normal ribana şeklinde taktım... ama bu tekniği başka çalışmalarda tekrar denemek istiyorum...
Yani çeşitli teknikler ve ayaklar denedikten sonra en sonunda nerede hata yaptığımı anladım...
Ribanayı gerdirirken alttaki kumaşı da bir miktar gerdiriyormuşum sanırım sebep buymuş...
10. seferde buna dikkat edince yaka olabilecek en iyi şeklini aldı ve çok şık ve rahat bir sweatshirt sahibi oldum nihayetinde...
Ve mutlu son!... :)
Etiketler:
biye
,
bluz
,
Burda dergisi
,
çanta
,
dantel
,
diktiklerim
,
elbise
,
kombin
,
kürk
,
manto
,
sweatshirt
,
triko
3 Nisan 2015 Cuma
Çocuk kıyafeti dikiş etkinliği
Mesgulanne çok güzel bir etkinlik düzenlemiş... haydi hep beraber çocuk kıyafetleri dikelim!...
Bu arada, son zamanlarda blogumu çok ihmal ettiğimin farkındayım... söz yakında dönüyorum sahalara...
Sevgiler hepinize!... :)
11 Mart 2015 Çarşamba
Baharlık Manto
Dikişte her yaptığım üründe yeni birşey öğreniyorum... ilk yaptığımda Burda'nın yönergelerinden genellikle pek birşey anlamadığım için ya kafama göre akıl yürüterek ya da başka kaynaklardan yardım alarak ilerliyorum... ve genellikle de hatalı oluyor ancak yaptıktan sonra kafamda o konuyla ilgili bir aydınlanma oluyor... sanırım buna tecrübe deniyor... :)))
Son yaptığım işte de öyle oldu... ilk kez kapalı yırtmaç yaptım ama bir tarafının fazla payını dikmeden önce kesmeyi unuttuğum için tam dikişin olduğu yer kabarık kaldı... böyle durumlarda gözüme gözüme batıyor o hata ama yapacak birşey yok... çünkü ipler kumaşın arasında adeta yok oluyor sökmesi çok çok zor olacaktı...
Uzun süredir elimdeki, özellikle bu kumaş ve deriyi birlikte kullanarak bir kaban yapmak istiyordum kış bitmeden... fakat evdeki kışlık kumaş yığınlarını daha tüketemeden bahar geldi... aslında kabana çok ihtiyacım var ama zaten geciktim kaban yapana kadar havalar ısınacak... astarla teferruatlı birşey yapmaya da hala pek cesaretim yok açıkçası...
O yüzden sonunda uzuuun düşünmeler taşınmalardan sonra (dikişin en sancılı kısmı karar vermek... hele ki benim gibi kararsız bir insansanız offf!... gerisi çok zevkli tabii ki...) astarsız bu modeli yapmaya karar verdim... Burda'nın ocak 2015 sayısı 103 nolu modeli...
Kumaşım sanırım fotoğraftakinin siyahı... biye olarak triko kumaş yerine deri kullandım hani şu çantanın zincirlerini monte etmek için kullandığım deriden... fakat biraz kalın olduğu ve pek ütü kabul etmediği için sadece 5 cm lik şeritler halinde kesip direkt monte ettim...
Biyeyi dikerken bu kez bu ayağı kullandım önümü rahat görebilmek için... ben biyede, aslında etek ucunda da dikiş izi sevmiyorum... o yüzden yine daha önce burada da kullandığım teknikle dikiş izi görünmeyecek şekilde biyeledim...
Dediğim gibi deri kalın olduğu için etek ucunu kıvıramazdım o yüzden orayı da biyeyle çevirdim...
Kemerini de her zamanki gibi kendi yorumumu katarak iki taraflı yaptım... çok amaçlı kullanışlı şeyleri çok sevdiğimi her fırsatta söylüyorum... o yüzden bir tarafını deri, diğer tarafını kumaş yaptım... bence ilginç oldu... iki türlü de kullanılabilir...
Yalnız şunu da belirtmeliyim... kalıbını bir beden küçük çıkarttım, dikerken daralttım... kollarını ve etek boyunu da bayağı bir kısalttım... buna rağmen eşim "bu mantoyu giyince annene benzedin" dedi... isterseniz tercüme edeyim.... beni olduğumdan daha kısa ve daha kilolu gösterdiğini söylemek istiyor... (annecim bu yazıyı okuyunca sakın kızma e mi? ) :))
Sonuç olarak aslında çok şık, çok havalı bir baharlık manto sahibi oldum... ama bana yakıştı mı?... haaa-yııırr! :(((
Son yaptığım işte de öyle oldu... ilk kez kapalı yırtmaç yaptım ama bir tarafının fazla payını dikmeden önce kesmeyi unuttuğum için tam dikişin olduğu yer kabarık kaldı... böyle durumlarda gözüme gözüme batıyor o hata ama yapacak birşey yok... çünkü ipler kumaşın arasında adeta yok oluyor sökmesi çok çok zor olacaktı...
Uzun süredir elimdeki, özellikle bu kumaş ve deriyi birlikte kullanarak bir kaban yapmak istiyordum kış bitmeden... fakat evdeki kışlık kumaş yığınlarını daha tüketemeden bahar geldi... aslında kabana çok ihtiyacım var ama zaten geciktim kaban yapana kadar havalar ısınacak... astarla teferruatlı birşey yapmaya da hala pek cesaretim yok açıkçası...
O yüzden sonunda uzuuun düşünmeler taşınmalardan sonra (dikişin en sancılı kısmı karar vermek... hele ki benim gibi kararsız bir insansanız offf!... gerisi çok zevkli tabii ki...) astarsız bu modeli yapmaya karar verdim... Burda'nın ocak 2015 sayısı 103 nolu modeli...
Kumaşım sanırım fotoğraftakinin siyahı... biye olarak triko kumaş yerine deri kullandım hani şu çantanın zincirlerini monte etmek için kullandığım deriden... fakat biraz kalın olduğu ve pek ütü kabul etmediği için sadece 5 cm lik şeritler halinde kesip direkt monte ettim...
Biyeyi dikerken bu kez bu ayağı kullandım önümü rahat görebilmek için... ben biyede, aslında etek ucunda da dikiş izi sevmiyorum... o yüzden yine daha önce burada da kullandığım teknikle dikiş izi görünmeyecek şekilde biyeledim...
Dediğim gibi deri kalın olduğu için etek ucunu kıvıramazdım o yüzden orayı da biyeyle çevirdim...
Kemerini de her zamanki gibi kendi yorumumu katarak iki taraflı yaptım... çok amaçlı kullanışlı şeyleri çok sevdiğimi her fırsatta söylüyorum... o yüzden bir tarafını deri, diğer tarafını kumaş yaptım... bence ilginç oldu... iki türlü de kullanılabilir...
Yalnız şunu da belirtmeliyim... kalıbını bir beden küçük çıkarttım, dikerken daralttım... kollarını ve etek boyunu da bayağı bir kısalttım... buna rağmen eşim "bu mantoyu giyince annene benzedin" dedi... isterseniz tercüme edeyim.... beni olduğumdan daha kısa ve daha kilolu gösterdiğini söylemek istiyor... (annecim bu yazıyı okuyunca sakın kızma e mi? ) :))
Sonuç olarak aslında çok şık, çok havalı bir baharlık manto sahibi oldum... ama bana yakıştı mı?... haaa-yııırr! :(((
Etiketler:
biye
,
Burda dergisi
,
deri
,
diktiklerim
,
manto
26 Şubat 2015 Perşembe
İşte O Çanta!/ DIY Stella McCartney Falabella Bag
Uzun zamandır sahip olmak istediğim çanta!...
Orjinali 1.250 dolar, çakmasını 600 tl ye gördüğüm çanta!... ;)
Benim 35-40 tl gibi bir fiyata malettiğim çanta!...
Ama herşeyini (ayakkabı ve şimdilik kot pantolon dışında ) yapmak ise paha biçilemez! :)))
Aslında çantanın astarsız çok pratik bir şekilde yapılışı youtube'da burada , burada ve kumaştan yapılışı da burada ve birkaç blogda daha var... fakat ben mümkün olduğunca orjinaline yakın olmasını istediğimden kendi sitesinden aldığım ölçülerine birebir sadık kalarak astarlı yaptım...
Gazete kağıdından kalıp çıkardım... ana gövdesi tek parça oluyor...
yanları için bir tarafı düz diğer tarafı oval parçalar çizdim... yani fotoğraftaki uzun şeridi ortadan ikiye kestim...
İçi için yukarıdaki şekilleri kestim gerisi astar olacak...
zincirini bile elimde 10 metrelik çanta zinciri olmasına rağmen gidip aynı model arayıp buldum... çelik zincir kullandım... maliyet olarak da en çok o tuttu zaten... yaklaşık 4 m zincir kullandım...
Zinciri dikmek için başka bir suni deriden yarımşar santimlik uzun şeritler kestim...
Kemer delme aletiyle kenarlarını delip zincirleri monte ettim... bu aşama oldukça emek istiyor açıkçası... :)
derisini şu meşhur kumaş cennetimizden bulmuştum ilk gittiğimde... kiloyla almıştım... bir daha da orada pek deri göremedim zaten... o gün şansım varmış neyseki... çeşit çeşit deriler almıştım... yalnız bu deri bir yerden çıkma-sökülme herhalde iç tarafı yapışkanlıydı... ellerim hep yapış yapış oldu...
makineye ve ayağa değeceği zamanlarda yağlı kağıt kullandım... ayrıca fotoğrafta gördüğünüz ayak müthiş birşey teflon ayaktan bile daha kullanışlı bence... onu ayrı bir yayında paylaşacağım...
İçi için çok güzel tok saten bir kumaş kullandım... fermuarlı bir cep yaptım ve çanta mıknatısı kullandım... fermuarlıdansa mıknatıslı daha kullanışlı oluyor bence... inanın içi dışından daha çok hoşuma gitti... fotoğraflarda o kadar belli değil birebir görseniz o kadar kaliteli birşeymiş gibi duruyor ki kendi yaptığım şeye hayran kaldım... sürekli içini açıp açıp bakmak istiyorum... başta da dediğim gibi kendi yaptığın şeyin değeri paha biçilmez!... :)))
Çantanın en çok sevdiğim taraflarından biri de birkaç şekilde kullanılabilmesi...
Dün gece bitirdim bugün ilk kez kullandım... ilk yaptığım çanta denemeydi kumaşı da zaten pek çanta olmaya uygun değildi o içime sinmemişti ama bunu gerçekten çok sevdim... çanta çalışmalarım devam edecek...
takipte kalın!... :)))
22 Şubat 2015 Pazar
Bluz Evrim Geçirdi! :)))
Aylar öncesinden belli olan bir buluşma için mor bir bluz diktim... diktim dikmesine de yine durup durup son günlere bırakınca yetiştirmek için çok uğraştım, çok yoruldum... sonunda ne mi oldu?... hasta oldum ve buluşmaya gidemedim... güler misin ağlar mısın?...
Zaten bluzde hala acemilikten yine bir seri hata yaptım... omuzlara denk gelen parçaları enine değil dikine takmışım çok sonradan farkettim artık sökmek için çok geçti... zaten hem bir kez daha sökmüştüm, hem ön parçaları omuz parçasının uymamasından dolayı fazla kıvırdım uydurmak için... hem de ön parçanın kol kısmında fazla kıvırmaktan kaynaklı bir fazlalık kaldı o kısmı kestim...
bu sefer bluz küçüldü tabii... orayı tamamlamak için yan parçalara tül kumaştan ek yaptım...
zaten sanırım bir beden küçük kalıp çıkarmışım... böyle hatalar zinciri sonucunda Burda 2014/5 130 no'lu bluz evrim geçirdi!... :)))
Hikayenin en başına dönecek olursak buluşma için bir arkadaşımız konsept belirlemiş "herkes mor giyerek gelsin" dedi... ben de iki sefer kumaşçı turu yapmama rağmen uygun bir mor kumaş bulamadım...
Elimde var mı belki unutmuşumdur diye hurçları karıştırırken 36 beden bir abiye buldum...
evet zayıflamaya çalışıyorum ama ne kadar zayıflasam da ( zayıflasam da derken bu zayıfladığım anlamına gelmiyor maalesef...) iki cihan bir araya gelse 36 beden olabilemem yani... zaten elbisenin aynısının 38 bedeni de mevcut... neden diye sormayın uzun hikaye.... :)
Neyse nasıl olsa yedeği var ben bu elbisenin etek kısmından yapayım bu bluzu dedim... renk mor değil ama elimdeki en uygun kumaş bu... sanırım krep şifon... fakat tabii ki yeterli gelmedi... kalıpların yerleşimini de bu yüzden orjinaline uygun tam olarak yerleştiremedim...
kolları tülden yaparsam zar zor yeter belki diye düşündüm... beden ile kol arasında yumuşak geçiş yapmak için o yanlış yerleştirdiğim ön robalara iki kumaştan da kullandım...
Dediğim gibi yanlara tülden ek yapmama rağmen bluzun önünü olması gerektiği gibi kapatınca göğüs kısmı kasıyordu... ben de son bir darbe olarak ön parçanın uçlarını kestim önü açık ceket havasında kullanmaya karar verdim...
Ve sonuç kalıp tanınmaz hale geldi...
ama yine de bu kalıbı çok beğendim en yakın zamanda yeniden yapmak istiyorum...
bu kez olması gerektiği gibi... :)
Zaten bluzde hala acemilikten yine bir seri hata yaptım... omuzlara denk gelen parçaları enine değil dikine takmışım çok sonradan farkettim artık sökmek için çok geçti... zaten hem bir kez daha sökmüştüm, hem ön parçaları omuz parçasının uymamasından dolayı fazla kıvırdım uydurmak için... hem de ön parçanın kol kısmında fazla kıvırmaktan kaynaklı bir fazlalık kaldı o kısmı kestim...
bu sefer bluz küçüldü tabii... orayı tamamlamak için yan parçalara tül kumaştan ek yaptım...
Hikayenin en başına dönecek olursak buluşma için bir arkadaşımız konsept belirlemiş "herkes mor giyerek gelsin" dedi... ben de iki sefer kumaşçı turu yapmama rağmen uygun bir mor kumaş bulamadım...
Elimde var mı belki unutmuşumdur diye hurçları karıştırırken 36 beden bir abiye buldum...
evet zayıflamaya çalışıyorum ama ne kadar zayıflasam da ( zayıflasam da derken bu zayıfladığım anlamına gelmiyor maalesef...) iki cihan bir araya gelse 36 beden olabilemem yani... zaten elbisenin aynısının 38 bedeni de mevcut... neden diye sormayın uzun hikaye.... :)
Neyse nasıl olsa yedeği var ben bu elbisenin etek kısmından yapayım bu bluzu dedim... renk mor değil ama elimdeki en uygun kumaş bu... sanırım krep şifon... fakat tabii ki yeterli gelmedi... kalıpların yerleşimini de bu yüzden orjinaline uygun tam olarak yerleştiremedim...
kolları tülden yaparsam zar zor yeter belki diye düşündüm... beden ile kol arasında yumuşak geçiş yapmak için o yanlış yerleştirdiğim ön robalara iki kumaştan da kullandım...
Dediğim gibi yanlara tülden ek yapmama rağmen bluzun önünü olması gerektiği gibi kapatınca göğüs kısmı kasıyordu... ben de son bir darbe olarak ön parçanın uçlarını kestim önü açık ceket havasında kullanmaya karar verdim...
Ve sonuç kalıp tanınmaz hale geldi...
ama yine de bu kalıbı çok beğendim en yakın zamanda yeniden yapmak istiyorum...
bu kez olması gerektiği gibi... :)
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)