10 Nisan 2014 Perşembe

Kumaş çekilişi...






Sevgili Aycan'ın Atölyesi ilk kumaş çekilişini gerçekleştiriyor!... Çok güzel kumaşlar seçmiş... Ben de katıldım... Bakalım bu kez şans bana gülecek mi...

6 Nisan 2014 Pazar

Büzgü Ayağı / The Gathering Foot



Büzgü ayağını Youtube'daki videolarda gördüğümde bayıldım ve çok istedim.... ( Şu anda Youtube kapalı olduğu için ne yazık ki link veremiyorum fakat "gathering foot" diye aratırsanız pek çok yararlı video bulabilirsiniz... ) Fakat ne yazık ki Singer yetkili servisine gittiğimde bu güzel ayağın katalokta bile mevcut olmadığını gördüm çok şaşırdım... Geçen gün dikiş makinemi aldığım yere iğne ve masur almaya gittiğimde büzgü ayağının onlarda bulunduğunu gördüm ve hemen kaptım tabii... Sormadım ama sanırım Janome'nin ayağı...

Sevinerek eve geldim fakat sevincim birkaç denemeyle kabusa dönüştü... Ne yaparsam yapayım bir türlü büzgü yapmayı beceremedim, resmen düz dikiş yapıyordu... Biraz araştırma ve çokça pratik yaparak sonunda o videolarda gördüğüm büzgüleri yapabilmeyi başardım... Biraz el alışkanlığı ve tecrübe istiyor ve birkaç da püf noktası...

İşte büzgü ayağı alıp da benim gibi kullanmayı bir türlü başaramayanlar ya da almayı düşünenler için dikkat edilmesi gereken püf noktaları...


1- Dikiş uzunluğunu tabii ki de en büyüğe ayarlamalısınız...

2- İğnenin pozisyonunu da sola ayarlamanız gerekiyor...




3- İşte en önemli ve keşfettiğimde artık büzgü yapabilmemi sağlayan püf noktası: meğer tansiyon ayarını da arttırmak gerekiyormuş... Tansiyonu ne kadar arttırırsanız büzgü o kadar sıklaşıyor...

 4'den 9'a kadar denedim...İşte sonuç!...



4- Videoları izlediğimde bu ayağı çok istememe sebep olan en büyük etken ise iki kumaşı tek dikişte birleştirme özelliği... videoları izlerken çok kolaymış gibi geliyor fakat işin aslı öyle değilmiş... pratik pratik pratik!!!

bunun için öncelikle büzgü olmasını istediğiniz kumaşı yüzü üste gelecek şekilde 0,5 cm den yerleştiriyorsunuz...


 düz olacak kumaşı ise tersi üstte olacak şekilde ayağın ortasındaki ince aralığa yerleştiriyorsunuz...


Ama dediğim gibi fazlasıyla pratik yapmak gerekiyor çünkü eğer gerektiği gibi kontrol sağlayamazsanız hemen kayabiliyor... Bunun için alttakini sol elimle üsttekini sağ elimle tutuyorum...   Çünkü üstteki kumaşı ayağın içinden kaymadan düzgünce devam ettirebilmek için sürekli sağa doğru yönlendirmek gerekiyor... Tıpkı otomobil kullanmak gibi önce zor oluyor ama kullandıkça ustalaşıyorsunuz... :)

5- Alttaki kumaşı sakın çekiştirip germeyin büzgü bozulabilir...

Veee işte sonuç!!!!

 

 Ne şekerler değil mi?...  :) Ben bu cicileri tansiyon ayarının 7. derecesinde yaptım...


 Alın size "şip şak" mini bir elbise!... Giyme de seyret!...  :)


1 Nisan 2014 Salı

Siyah Dantelden Lale Etek! / Black Lace Tulip Skirt!


Blog adımın siyahdantel olması tesadüf değil... elimde çok çeşitli siyah dantel var ve çok seviyorum onları... basit birşeyler yapayım derken bu kumaşı üzerime tutunca yine birşeyler canlanıverdi gözümde ve kendimi tutamayıp bu eteği yaptım... şekli laleye benzedi... 

güzelim kumaşımı heba etmekten korktuğum için bu kez ilk defa gazete kağıdından bir taslak hazırladım... önce kumaşı üzerime tuttum nasıl durması gerektiğini belirleyerek iğnelerle işaretledim çünkü uçlarına herhangi bir işlem yapmak istemiyordum... sonra gazete kağıdını şu şekilde iki adet kestim... bir ucu diz altı diğer ucu diz üstü olsun istedim...





sevgili Mirayın harika anlatımı sayesinde temel düz dar etek kalıbı çizdim... bu bana her zaman lazım olacak...


sonra da gazeteden yaptığım taslağı üzerine koyarak bel oyuntusunu belirledim... çok kıvrımlı bir vücudum olduğu için hazır giyim konusunda hep sıkıntı çekiyorum... ya bel bol gelir ya kalça kısmı dar gelir... aslında dikerken bile zorluyor bu mesele beni... bel kalça oranım daha az olsaydı benim için herşey daha kolay olurdu gibi geliyor ...


 pensleri de işaretledim ama sonra belini lastikli yapacağım aklıma geldi ve boşuna çizdiğimi farkettim... 


sonra kumaşı üzerine koyarak her iki şekle göre kestim... etek uçlarını olduğu gibi bırakmak istedim...



 eteğin arkasını da ön parçalara göre ayarladım...


tüm kenarları iğneledim zira teğel yapmaktan hep kaçınıp bu şekilde yapıyorum... bana sök ya da teğel yap demeyin... hadi teğel neyse yapmadan idare ediyorum da sökmekten kaçış olmuyor bazen... neyse ki bu etekte sökmemi gerektirecek hiçbirşey olmadı... fakat bu kez pay bile bırakmamama rağmen yine biraz bol oldu her zamanki gibi... bazı yerleri sökmeden yanından dikiş geçerek daralttım ... 


işte lale eteğim!...  sıcağı sıcağına bitirip okula giderken hemen giydim bugün...

 
 


beli de bol oldu... tam ölçülerime göre yapmama rağmen illaki bolluk oluyor... kilotlu çorap giyince vücudu iyice toparlıyor tabii herhalde ondan oluyor... ama dar olursa çaresi yok bol olunca daraltılabiliyor... o yüzden hep korkudan fazla fazla kesiyorum kumaşları napiyim...



içine daha önce şuradaki eteğimin altına yaptığım deri görünümlü iç eteği giydim...



buradaki birleşim yerini tam ayarlayamamışım dikerken kaymış herhalde... zaten hazır aldığım giyimlerde de meğer ne kötü hatalar varmış da görmüyormuşum... algım açıldı resmen... ama olsun yine de çok değişik bir etek sahibi oldum... dikiş dikmenin en güzel yanlarından birisi de herkesin üzerinde olmayan şeyleri giyebiliyor olmamız... 

böylelikle bir maceranın daha sonuna geldim... teknik bilgi fazla olmayınca ancak bu kadar oluyor... kendi kendime çözümler üreterek birşeyler yapmaya çalışıyorum... ne de olsa çömezim... hatalarım olduysa affola... umarım beğenmişsinizdir... 
hoşçakalın!...

31 Mart 2014 Pazartesi

Önüm arkam sağım solum mim!


Başlığa kanmayın canım dört bir yandan mimlenmiş falan değilim... sadece sevgili  Harika oldu!  Türkan Engin beni mimlemiş... öncelikle teşekkür ederim ama çok zor  bu sorulara yanıt vermek... bayağı bir düşünmem gerekecek... neyse başlıyorum hadi bakalım...


 1. Neden ''blog'' adın?

Aslında blogumun adını önce "sedoşuncicileri" koymuştum ama buna çok benzeyen bir blog adı daha olduğunu görünce düşündüm düşündüm ve kumaşlarım arasında en sevdiklerimin siyah dantellerim olduğundan yola çıkarak "siyahdantel" koydum...  

 2. Hayat felsefeni belirleyen söz nedir?

" uzak dur mutlu ol "...  Beni sürekli üzen kişilerden uzak durmaya çalışıyorum, mümkün olduğunca iletişimimi minimuma indiriyorum, eğer ben birilerini üzen davranışlarda bulunuyorsam hatalarımdan ders almayı biliyor ve bir daha o davranışı mümkün olduğunca yapmamaya çalışıyorum, yani bana ve çevreme huzursuzluk veren şeylerden uzak durarak kendimi mutlu ediyorum...   

3. Kendinle ilgili 3'ü doğru 4 şey nedir?

* mesleğimi çok seviyorum...
* mutfak işini severim ama temizlik yapmayı asla...
* dikiş dikmeyi de çok sevdim...
* yaratıcı birşeyler ortaya çıkarmaya  ve çıkaranlara ise bayılıyorum...

Şimdiiii sanırım benim de birilerini mimlemem gerekiyor.... mmmmm.... O zamaaaaan ben de  sevgili
 Mirayın bohçası Miray'ı mimliyorum...





27 Mart 2014 Perşembe

Siyah Kloş Etek / Black Circular Skirt


Yine aynı şey oldu... aklımda dikmeyi planladığım bir sürü şey varken birden kendimi kloş etek dikerken buldum... kumaşım İstanbul'dan aldığım parça kumaşlardan yine... aslında bu kumaşla bluz yapmayı planlamıştım hep ama kumaş biraz kalınca yakan bir kumaş olduğundan ve havalar ısınmaya başladığından birden bire kloş etek yapmaya karar verdim... iyi ki de yapmışım... ağır, dökümlü bir kumaş olduğundan kloş eteğe çok uydu ve çok beğenildi...

bugün birçok iltifat almamın yanında öğrencilerim "hocam eteğiniz çok güzel!" dedi resmen... ve ben de bu kez kendimi tutamadım ve "ben diktim" deyiverdim... hatta çıkışta hiç tanımadığım bir veli bile bugün çok şık olmuşsunuz deyiverdi... gerçekten çok şaşırdım ve otomatiğe bağlanmışçasına "kendim diktim" deyiverdim... sonra dönüp sırıta sırıta yoluma devam ettim...

kendi diktiklerimi giydiğimde daha çok iltifat işitiyorum çevremden her ne hikmetse... gerçekten çok ilginç geliyor bu bana.... ve dikiş dikmeye daha da bir hevesleniyorum... keşke elim çabuklaşsa da yarım saat, bir saatte bir parça bitirebilsem... sök  tekrar dik çok zaman alıyor... biraz acemilik biraz da kalıpsız çalışmamdan kaynaklanıyor olabilir... hala kalıpla birşey dikmiş değilim şimdiye kadar... nedense korkuyorum... daha zor olacakmış gibi geliyor... halbuki daha kolay olduğunu söylüyor herkes...

neyse... dediğim gibi kumaş parça kumaş olduğu için önce ikiye katladım ı-ıh... bir de verevine katladım... iki türlü de yetmeyecek gibi geldi ... ben de sonunda verevine katlayıp dar olan kısmından ölçüp biçtim...

bir çok kayıt taradım hepsi de bel ölçüsünü değişik şekillerde gösteriyordu... aslında çok kolay gibi görünse de bel hesaplaması konusunda kafam bayağı karıştı sonunda kendime göre bir şekilde biçtim... ben hala korkudan her kumaş biçişimde ne olur ne olmaz diye fazla fazla kesiyorum...

genelde de yaptığım kıyafetler üstüme hep bir beden büyük oluyor... biraz da esniyorlar sanırım... üstelik de hep likralı kumaşlar seçmişim... ne yapayım çok rahat geliyor... yanlış ölçümü telafi ediyor... yumuşak oluyorlar... bir kumaş yumuşak ve likralı ise benim için tamamdır... beline de bir lastik... oh yeme de yanında yat... bu etek de öyle oldu...

bu mevsim için biraz kışlık olmasının dışında içinde kendimi çok rahat ve iyi hissettim... üstelik üç gündür sabit olan kilom da bugün nihayet düştü... kısacası diyeceğim ama bayağı çok yazmışım bugün çok iyi hissettim kendimi...



biçtim biçmesine de olmadı... yetmedi yine... ben de eteğin önüne artan parçalardan kumaşın iplik yönüne dikkat etmeye çalışarak bir parça ekledim... Frankenstein'ın kızkardeşi oldu...




siyah ve kloş olduğundan pek dikkat çekmiyor neyse ki... ama dikişin birisi çok düzgün oldu, diğeriyse beni çok uğraştırdı... bir türlü düzgün olmadı... defalarca kez söküp tekrar dikmek zorunda kaldım...




bu kemerimi çok seviyorum... 5 yıl önce almıştım ama belki bir kez falan kullanmışımdır... bu eteğe çok güzel bir hava verdi... eteğe gelen iltifatlarda etkisi olduğunu düşünüyorum kendisinin...




mor body ile kombinledim... 






ve siyah takılarla tamamladım... 




üzerime de kot ceket giydim... acil olarak bu boyda bir ceket dikmem gerekiyor... çünkü ben bu kloş etek işini çok sevdim... zira birkaç adet daha dikmeyi düşünüyorum... :)

26 Mart 2014 Çarşamba

Waka Waka... :)


Merhabalar!... uzun bir süredir yoktum... çok yoğun ve yorgundum... ayrıca da biraz kilo aldığım için mutsuzdum da... yorgunluğum hem ders saatimin iki katına çıkmasından hem de psikolojik... yemek yemeyi seviyorum... özellikle de tatlıları... yerken güzel de sonrası mutsuzluk veriyor... anında kilo alıyorum... bütün enerjim gidiyor... hiçbir şey yapmak istemiyorum...

o yüzden dikişi de bir süredir aksattım... neyseki bir haftadır artık ölçülü ve sağlıklı yiyorum da kilom biraz azalmaya başladı... ama daha bir 8-9 kilom var vermem gereken... sırf bu kış 5-6 kilo aldım zaten... oysa ne güzel geçen yıl  Dukan diyetiyle 15 kilo vermiştim...

ama aman nazar değmesin bu aralar istikrarlıyım...ben sürekli diyetteyim zaten de sürdüremiyorum işte... bazen beynim reddediyor diyeti... o yüzden herşeyi boşverip gönlümce yemeye başlıyorum bir süre... sonra yine gelsin kilolar... mutsuzluk... enerji düşüklüğü... sonra yine ömür boyu ölçülü olmam gerektiğini idrak ediyorum ve sağlıklı beslenmeye başlıyorum... enerjim geri geliyor... mutlu oluyorum... sağlıklı hissediyorum... sonra birden ne oluyorsa yine diyeti veya sağlıklı beslenmeyi bırakıyorum... böyle bir kısır döngü içinde sürekli kıvranıp duruyorum işte...

neyse kilo meselelerimle sizi daha fazla boğmayayım... dediğim gibi kilom biraz inmeye başlayınca enerji- mutluluk dönemime girmiş bulunuyorum ve dikişe geri döndüm... aman neler neler yapmak istiyorum ne zamandır içim gidiyor güzel güzel modellere ama o enerjimi bir türlü toplayamıyordum işte...

sonunda kendimi toparladım ve uzun bir aradan sonra yeşil bluzum ve dar uzun eteğimle karşınızdayım...



kumaş İstanbul'dan aldığım parça kumaşlardan... yamuk yumuk bir şekli vardı... kumaşın türünü bilmiyorum ama kadifemsi bir yumuşaklığı var... aslında ince bir döşemelik kumaş olduğundan bile şüphe duymadım desem yalan olur...dökümü çok güzel ve hafif likralı... likralı kumaşlarla çalışmak zor biliyorum ama benim için bir kolaylığı var esnemesinden dolayı üzerime birebir tam uyduramasam da kamufle ediyor...

bu arada yeni başlayanlara bir fikir vermek isterim kendimce... ( ben çok usta oldum ya... :))) )
esnek kumaşları keserken kaymasın diye keseceğim yerlerin hemen yanından iğneliyorum...



çok kullanışlı bir model oldu... hem şekilde görüldüğü gibi eteklerin içine konularak, hem taytlarla tunik olarak hem de tek başına elbise olarak kullanılabilir... merak ettiyseniz buradan bakabilirsiniz...

yalnız bu bluzu yaparken de yine bir hata yaptım...kollarını hangi akla hizmet dikiş yerinin devamı olsun diye kestim... ben de diyorum bu kollar niye böyle tuhaf duruyor diye... sonradan farkettim ki bütün giysilerin kolları yekpareymiş... ne kadar dikkatsizim...  :)

 

napsam napsam diye düşünmeye başladım yine... kumaştan geriye ufak tefek parçalar kalmıştı... ben de o parçalara hiç de gereği yokmuş aslında ama kolun iç tarafından ekler yaptım yarasa kolun devamı olsun diye...( fotosunu çekmeyi unutmuşum ) halbuki direkt dar kol da yapsam olurmuş öyle modeller de var... boşuna uğraşmışım... ama bir kez sökmüştüm kolları tekrar sökmeye katlanamazdım...

kol uçlarına da kalın pervazlar geçtim...


yakaya pervaz geçecek kumaş kalmadı sadece içe kıvırıp çift iğne yaptım... yeşil  ipliğim yoktu siyah sırıtmadı bence ama...? siz ne dersiniz?


altına da iki kumaşın renk uyumuna hayran kaldığımdan dar uzun bir etek yaptım... aslında uzun etek pek tarzım değildir fakat bu kumaşı gördüğümden beri gözümde bu model ve bu çizmelerle canladı...


çan etek olmasını istemedim... dümdüz indirdim fakat yürürken aşırı olmasa da biraz gerdi... aslında idare edebilirdim bu şekilde çünkü bu kumaş da likralı fakat tek bir yandan yırtmaç yaptım daha rahat oldu...

meşhur Angelina Jolie pozunu da vermezsem eksik kalır... :)))


belimi biraz kalın gösterdi ama olsun bu kombindeki renk uyumuna bittim!... deri ceketimin rengi de pek uydu...


beline klasik zik zak geçmek istemedim... esnek kumaşlardan şu dikişi seçtim bence çok hoş durdu hem de biraz çift iğneyi andırıyor...


uçlarına hiçbir şey yapmadım vahşi ve doğal dursun diye...


 takılarımı da takınca bir Afrika esintisi hissettim kombinimde...



Waka wakama ee-e!... yani hoşçakalın!...  :))))





Ne yeşil bluzmuş ama!!!.../ What A Green Blouse!!!...


bir bluz yaptım ki değiş ton ton diyorsun her şekle giriyor... :)

hem bluz, hem tunik, hem elbise... hem de şimdiye kadar yaptığım tüm altlara uyuyor...

işte buyrun...



bu kombini hatırlıyorsunuz bir önceki postta vardı...


kamuflaj taytımı hatırladınız mı?...


ya ilk göz ağrım olan siyah mini eteğimi?... 


yılan derisi görünümlü taytımı da yeni dikmiştim fakat yüklememiştim yeri gelmişken bahsedeyim...




yüksek bel, gizli lastik yaptım...çoook rahat bir tayt oldu... seviyorum kendisini...




bu da elbise hali... 


 bunlar da takılarla uyumu...